Kalp Damar Sistemi » Renin - Anjiyotensin Sistemi » Anjiyotensin II Antagonistleri » Anjiyotensin II Antagonistleri » Telmisartan
Formülü:
Her tablet 80mg telmisartan içerir.
Farmakolojik özellikleri:
Farmakodinamik özellikleri: Telmisartan oral olarak etkili ve spesifik anjiyotensin II reseptör (AT1 tipi) antagonistidir. Telmisartan, anjiyotensin II’nin bilinen etkilerinden sorumlu olan AT1 reseptör alt tipinde bağlanma bölgesinde yüksek afinite ile anjiyotensin II ile yer değiştirir. Telmisartan AT1 reseptöründe herhangi bir kısmi agonist etki göstermez. Telmisartan selektif olarak AT1 reseptörüne bağlanır. Bağlanma uzun sürelidir. Telmisartan AT2 ve diğer daha az karakterize edilmiş AT reseptörleri dahil diğer reseptörlere afinite göstermez. Ne bu reseptörlerin fonksiyonel rolü, ne de telmisartan ile düzeyleri artan anjiyotensin II tarafından bu reseptörlerin olası aşırı stimülasyonunun etkileri bilinmemektedir. Telmisartan ile plazma aldosteron düzeyleri azalır.Telmisartan insan plazma reninini inhibe etmez veya iyon kanallarını bloke etmez. Telmisartan bradikinini de parçalayan enzim olan anjiyotensin dönüştürücü enzimi (kininaz II) inhibe etmez. Bu nedenle bradikininin aracılık ettiği advers etkileri güçlendirmesi beklenmez. İnsanda 80mg’lık telmisartan dozu anjiyotensin II ile ortaya çıkan kan basıncı artışını hemen hemen tamamen inhibe eder. İnhibitör etki 24 saatten daha uzun devam eder ve 48 saate kadar ölçülebilir durumdadır. İlk telmisartan dozundan sonra antihipertansif aktivite kademeli olarak 3 saat içinde gelişir. Kan basıncındaki maksimum azalmaya genellikle tedaviye başlandıktan 4-8 hafta içinde ulaşılır ve uzun süreli tedavi boyunca devam eder. Antihipertansif etki ilaç alındıktan sonra 24 saatten fazla sabit sürer ve ambulatuvar kan basıncı ölçümlerinde gösterildiği gibi bir sonraki dozdan önceki 4 saati de kapsar. Bu, plasebo kontrollü klinik çalışmalarda 40 ve 80mg’lık telmisartan dozlarından sonra çukur-doruk oranının sürekli olarak %80 üzerinde görülmesiyle doğrulanmıştır. Başlangıç SKB’na geri dönüş süresinin doz ile ilişkisine açık bir ilişki vardır. Bu konuda DKB’ını ilgilendiren veriler tutarlı değildir. Hipertansiyonu olan hastalarda telmisartan hem sistolik hem de diyastolik kan basıncını nabız hızını etkilemeksizin düşürür. İlacın diüretik ve natriüretik etkisinin hipotansif etkiye katkısı halen belirlenmemiştir. Telmisartanın antihipertansif etkisi diğer antihipertansif ilaç sınıflarını temsil eden ajanların (telmisartanın amlodipin, atenolol, enalapril, hidroklorotiyazid ve lisinopril ile karşılaştırıldığı klinik çalışmalarda gösterilmiştir) etkileri ile karşılaştırılabilir. Telmisartan ile tedavinin ani kesilmesine bağlı olarak kan basıncı rebound hipertansiyon kanıtı olmaksızın birkaç günlük bir sürede kademeli olarak tedavi öncesi değerlere döner. Doğrudan iki antihipertansif tedavinin karşılaştırıldığı klinik çalışmalarda anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü alanlara göre telmisartan ile tedavi edilen hastalarda kuru öksürük insidansı anlamlı derecede daha azdır. Telmisartanın mortalite ve kardiyovasküler morbidite üzerine faydalı etkileri henüz bilinmemektedir. TM: Boehringer Ingelheim International GmbH’ın tescilli markası Pritor, lisans altında GlaxoSmithKline şirketler grubu tarafından kullanılmaktadır.
Farmakokinetik özellikleri: Absorpsiyon: Absorbe olan miktar değişmekle birlikte telmisartanın absorpsiyonu hızlıdır. Telmisartanın ortalama mutlak biyoyararlanımı %50’dir. Telmisartan yiyecekle birlikte alındığında plazma konsantrasyonu-zaman eğrisi (AUC0-∞) altında kalan alandaki azalma yaklaşık %6 (40mg doz) ila yaklaşık %19 (160mg doz) arasında değişir. Uygulamadan 3 saat sonra açlıkta veya yiyecekle alındığında telmisartan plazma konsantrasyonlarıbenzerdir. AUC’deki küçük bir azalmanın terapötik etkide bir azalmaya neden olmasıbeklenmez. Dozlar ile plazma düzeyleri arasında lineer ilişki yoktur. Cmaks ve daha az oranda AUC 40mg’ın üzerindeki dozlarda gereğinden fazla artar. Plazma konsantrasyonlarında cinsiyetten doğan farklılıklar gözlenmiştir. Cmaks ve AUC kadınlarda erkeklerle karşılaştırıldığında sırasıyla yaklaşık 3 ve 2 kat yüksektir. Dağılım: Telmisartan başta albumin ve alfa-1 asit glikoprotein olmak üzere genişoranda plazma proteinlerine bağlanır (>%99.5). Ortalama kararlıdurum görünür dağılım hacmi (Vdss) yaklaşık 500L’dir. Metabolizma: Telmisartan glukuronid konjugasyonu ile metabolize olur. Konjugat için hiçbir farmakolojik aktivite gösterilmemiştir. Eliminasyon: Telmisartan terminal yarıömrü >20 saat olan bir çift eksponansiyel azalma farmakokinetiği ile karakterize edilir. Maksimum plazma konsantrasyonu (Cmaks) ve daha düşük oranda plazma konsantrasyonu-zaman eğrisi altında kalan alan (AUC), doz ile orantısız olarak artar. Önerilen dozda telmisartan ile klinik açıdan geçerli bir birikmeyi gösteren kanıt bulunmamaktadır. Plazma konsantrasyonlarıetkililik üzerine bir etki oluşturmaksızın kadınlarda erkeklere göre daha yüksektir. Oral (ve intravenöz) uygulamadan sonra telmisartan hemem hemen yalnız feçes ile başlıca değişmemişbileşik halinde atılır. Kümülatif üriner atılımıdozun %1’inden azdır. Total plazma klirensi (Cltot) hepatik kan akımı(yaklaşık 1500ml/dak) ile karşılaştırıldığında yüksektir (yaklaşık 1000ml/dak). Özel hasta grupları: Yaşlıhastalar: Telmisartanın farmakokinetiği gençler ve yaşlıhastalarda farklılık göstermez. Renal bozukluğu olan hastalar: Böbrek yetmezliği olan diyaliz hastalarında düşük plazma konsantrasyonlarıgözlenmiştir. Telmisartan böbrek yetmezliği olan bireylerde yüksek oranda plazma proteinlerine bağlanır ve diyaliz ile uzaklaştırılamaz. Böbrek bozukluğu olan hastalarda eliminasyon yarılanma ömrü değişmez. Hepatik bozukluğu olan hastalar: Karaciğer bozukluğu olan hastalarda farmakokinetik çalışmalar mutlak biyoyararlanımda yaklaşık %100’e varan bir artışgöstermiştir. Karaciğer bozukluğu olan hastalarda eliminasyon yarılanma ömrü değişmez.
Endikasyonları:
Esansiyel hipertansiyon tedavisinde endikedir.
Kontrendikasyonları:
Telmisartana veya ilacın bileşimindeki maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olanlarda, gebelik ve emzirme döneminde (Bkz. Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı), bilier obstrüktif bozukluklarda, şiddetli karaciğer yetmezliğinde ve şiddetli böbrek yetmezliğinde kullanılmamalıdır.
Uyarılar/Önlemler:
Renovasküler hipertansiyon: Bilateral renal arter stenozlu veya tek işlevsel böbrekteki arterde stenozu olan hastalar renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen tıbbi ürünlerle tedavi edildiğinde şiddetli hipertansiyon ve böbrek yetmezliği riskinde artış olur.
Renal yetmezlik ve böbrek transplantı: Pritor böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda kullanıldığında potasyum ve kreatinin serum düzeylerinin periyodik gözlemi önerilmektedir. Yeni böbrek transplantı geçirmiş hastalara Pritor uygulaması ile ilgili deneyim bulunmamaktadır.
İntravasküler hacim tükenmesi: Etkin diüretik tedavi, diyetteki tuzun kısıtlanması, diyare veya kusma sonucu hacim ve/veya sodyum tükenmesi olan hastalarda özellikle ilk dozdan sonra semptomatik hipotansiyon görülebilir. Bu gibi durumlar Pritor uygulanmadan önce düzeltilmelidir. Hacim ve/veya sodyum tükenmesi Pritor uygulamasından önce düzeltilmelidir.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin stimülasyonu ile birlikte diğer durumlar: Vasküler tonusü ve böbrek fonksiyonu başlıca renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi aktivitesine (ör: şiddetli konjestif kalp yetmezliği veya, renal arter stenozu içeren böbrek hastalığı olan hastalar) dayanan hastalarda bu sistemi etkileyen diğer tıbbi ürünlerle tedavi, akut hipotansiyon, hiperazotemi, oliguri veya nadiren akut renal yetmezlik ile birlikte görülür. Primer aldosteronizm: Primer aldosteronizm olan hastalar genellikle renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin inhibisyonu üzerinden etki eden antihipertansif tıbbi ürünlerine cevap vermez. Bu nedenle telmisartan kullanımı önerilmez.
Aortik ve mitral kapak stenoz, obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati: Diğer vazodilatörlerde olduğu gibi, aortik veya mitral stenozu veya obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopatisi olan hastalarda özel dikkat gerekmektedir. Hiperkalemi: Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen diğer tıbbi ürünlerle tedavi sırasında, özellikle de renal yetmezlik ve/veya kalp yetmezliği varlığında hiperkalemi oluşabilir. Bu etki telmisartan ile bildirilmemiş olmasına karşın risk altındaki hastaların serum potasyum düzeylerinin uygun takibi önerilir. Renin-anjiyotensin sistemini etkileyen diğer tıbbi ürünlerin kullanımı ile elde edilen deneyime dayanarak potasyum tutucu diüretik, potasyum takviyesi, tuz yerine kullanılan potasyum içeren bileşikler veya potasyum düzeyini artıran diğer tıbbi ürünlerin (heparin, vb) birlikte kullanımı serum potasyum düzeyinde artışa neden olabilir ve bu nedenle Pritor ile beraber kullanımlarında dikkatli olunmalıdır.
Hepatik yetmezlik: Telmisartan büyük oranda safra ile atılır. Biliyer obstrüktif bozuklukları veya şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda azalan klirens beklenebilir. Bu nedenle, telmisartan bu hastalara verilmemelidir (Bkz. Kontrendikasyonları). Telmisartan hafif veya orta şiddette hepatik yetmezliği olan hastalarda çok dikkatle kullanılmalıdır.
Aktif gastrik veya duodenal ülser veya gastrointestinal patoloji: Gastrointestinal yan etkiler görünüşte plaseboya oranla daha sık oluşmaktadır. Gastrointestinal kanama klinik çalışmalarda çok nadiren bildirilmiştir ve başlıca başlangıçta gastrointestinal hastalığı olan hastalarda görülmüştür. Bu nedenle bu grup hastalara telmisartan uygulanırken dikkatli olunmalıdır. Sorbitol: Önerilen günlük doz olan 40mg Pritor tablet 169mg sorbitol içerir. Bu nedenle Pritor kalıtsal fruktoz intoleransı olan hastalar için uygun değildir. Diğer: Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri ile gözlendiği gibi, telmisartan ve diğer anjiyotensin antagonistleri siyah olmayan ırka göre siyah ırkta olasılıkla, siyah hipertansif popülasyonda düşük renin durumunun prevalansı daha yüksek olduğu için kan basıncını düşürmede daha az etkilidir. Herhangi antihipertansif ajanda olduğu gibi, iskemik kardiyopatisi veya iskemik kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda kan basıncının aşırı düşmesi miyokard enfarktüsü veya inme ile sonuçlanabilir.
Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı: Telmisartanın gebelikte kullanımı kontrendikedir. Planlanmış gebelikten önce uygun alternatif tedaviye geçiş sağlanmalıdır. Eğer gebelik teşhis edilirse telmisartan en kısa sürede kesilmelidir. İkinci ve üçüncü trimesterlerde renin-anjiyotensin sistemi üzerine doğrudan etki eden bileşikler hasara ve hatta gelişen fetusun ölümüne neden olabilir (Bkz. Kontrendikasyonları). Telmisartanın insan sütü ile atılıp atılmadığı bilinmediğinden emzirme döneminde kullanılması kontrendikedir (Bkz. Kontrendikasyonları).
Taşıt aracı ve makine kullanma becerisi üzerine etkisi: Telmisartanın taşıt aracı ve makine kullanma becerisi üzerine etkisini gösteren çalışma yapılmamıştır. Ancak, taşıt aracı veya makine kullanılacağı zaman alınan antihipertansif tedavi sırasında zaman zaman baş dönmesi ve sersemlik oluşabileceği akılda tutulmalıdır. HEKİME DANIŞMADAN KULLANILMAMALIDIR.
Yan etkiler/Advers etkiler:
İstenmeyen etkiler genellikle hafif ve geçici özelliktedir ve sadece nadiren tedavinin kesilmesini gerektirir. İstenmeyen etkilerin insidansı dozla ilişkili değildir ve hastaların cinsiyeti, yaşı ve ırkı ile bağlantı göstermemiştir.
Gastrointestinal advers etkiler, özellikle diyare plaseboya göre daha sık görülür.
Aşağıdaki advers etkiler telmisartan ile yapılan tüm çalışmalarda %1’den daha fazla oluşmuştur: bronşit, uykusuzluk, artralji, anksiyete, depresyon, palpitasyon, kramp (ayaklarda), döküntü. Bu etkilerin telmisartan ile nedensel ilişkisi saptanmamıştır. Tek bir vakada anjiyoödem bildirilmiştir.
Laboratuvar bulguları: Nadiren, plaseboya nazaran telmisartan tedavisi sırasında daha sık oluşan hemoglobinde azalma veya ürik asitte artma gözlenmiştir. Telmisartan tedavisi sırasında kreatinin veya karaciğer enzimlerinde artış gözlenmiştir, fakat laboratuvar bulgularındaki bu değişiklikler plaseboyla benzer veya daha az sıklıkta oluşmaktadır. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE HEKİMİNİZE BAŞVURUNUZ.
İlaç etkileşimleri:
Telmisartan diğer antihipertansif ajanların hipotansif etkilerini artırabilir. Klinik önemliliği olan diğer etkileşimler henüz bildirilmemiştir. Farmakokinetik çalışmalarda incelenen bileşiklere digoksin, varfarin, hidroklorotiyazid, glibenklamid, ibuprofen, parasetamol ve amlodipin dahildir. Digoksin için medyan plazma digoksin çukur konsantrasyonunda %20 artma gözlenmiştir (tek bir vakada %39) ve plazma digoksin düzeylerinin izlenmesi düşünülmelidir. Lityumun anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri ile birlikte kullanımı sırasında serum lityum konsantrasyonunda reversibl artış ve toksisite bildirilmiştir. Bu, telmisartan ile bildirilmemiş olmasına rağmen bu gibi etki olasılığı hariç tutulamaz ve birlikte kullanım sırasında serum lityum düzeylerinin dikkatli takibi önerilir.
Kullanım şekli ve dozu:
(Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde)
Erişkinler: Önerilen doz günde bir kez 40mg’dır. Bazı hastalar 20mg’lık günlük doz ile fayda sağlayabilirler. Hedeflenen kan basıncı elde edilemediği durumlarda telmisartan dozu maksimum günde tek doz 80mg’a artırılabilir. Alternatif olarak telmisartan ilave kan basıncında düşme etkisi yaptığı gösterilen hidroklorotiyazid gibi tiyazid tipi diüretikler ile kombine olarak kullanılabilir. Doz artırımı düşünüldüğünde maksimum hipertansif etkinin tedavinin başlangıcından genellikle 4-8 hafta sonra elde edildiği akılda tutulmalıdır (Bkz. Farmakodinamik özellikleri).
Karaciğer yetmezliği: Hafif veya orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz günde tek doz 40mg’I geçmemelidir (Bkz. Uyarılar/Önlemler). Böbrek yetmezliği: Hafif veya orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur (Bkz. Uyarılar/Önlemler). Telmisartan hemodiyaliz ile uzaklaştırılamaz.
Yaşlılarda kullanımı: Doz ayarlaması gerekmez.
Çocuklar: Pritor’un etkililiği ve güvenilirliği çocuklarda ve 18 yaşına kadar olan bireylerde belirlenmemiştir.
Aşırı Dozaj İnsanlarda aşırı doza ilişkin veri mevcut değildir. Eğer semptomatik hipotansiyon oluşursa destekleyici tedavi başlatılmalıdır.
Saklama Koşulları 25oC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Orijinal ambalajı içinde saklayınız. ÇOCUKLARIN GÖREMEYECEĞİ VE ERİŞEMEYECEĞİ YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.
Atc Kodu:
C09CA07
İthalatçı Firma:
Glaxo Smith Kline İlaçları San.Ve Tic.A.Ş
Telefon: (212) 339 44 00
Email: [email protected]