Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar » Antineoplastik İlaçlar (Kanser İlaçları) » Antimetabolitler » Pürin Analogları » Fludarabin Fosfat
Formülü:
Her film kaplı tablet 10 mg fludarabin fosfat içerir.
Yardımcı maddeler
Titanyum dioksit
Demir III oksit, sarı
Demir III oksit, kırmızı
Farmakolojik özellikleri:
Endikasyonları:
Fludara tablet daha önce en azından bir standart alkilleyici ajan içeren tedaviye cevap vermemiş ya da hastalığı böyle bir tedaviye rağmen ilerleme göstermiş B-hücresi kronik lenfositik lösemili (KLL) hastaların tedavisinde endikedir.
Kontrendikasyonları:
İlaca ya da bileşenlerine karşı hipersensitivite durumunda ve kreatinin klerensi < 30 ml/dak olan, renal yetmezliğine sahip hastalarda ve dekompanse hemolitik anemili hastalarda kontrendikedir.
Fludara gebelik ve süt verme döneminde kontrendikedir.
Uyarılar/Önlemler:
• Nörotoksisite
Doz ayarlama çalışmaları esnasında akut lösemili hastalarda yüksek dozlarda uygulandığında, Fludara körlük, koma ve ölüm dahil olmak üzere ağır nörolojik etkilere neden olmuştur. Bu ağır nörolojik sistem toksisitesi, KLL için tavsiye edilen dozdan yaklaşık 4 misli daha yüksek dozda (96 mg/m2/gün; 5-7 gün boyunca) intravenöz tedavi görmüş hastaların % 36'sında ortaya çıkmıştır. KLL için önerilen dozlarda tedavi edilen hastalarda seyrek olarak (koma, nöbet ve ajitasyon) veya çok nadiren (konfüzyon) ciddi santral sinir sistemi toksisitesi meydana gelir. Hastalar nörolojik yan etki belirtileri açısından dikkatle izlenmelidir.
Fludara'nın kronik uygulama koşulları altında santral sinir sistemi üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Ancak, 26 ya varan kürün uygulandığı, uzun tedavi süreli bazı çalışmalarda, hastalar önerilen dozu tolere etmişlerdir.
• Genel durum bozukluğu
Sağlık durumu bozuk hastalarda Fludara dikkatli bir yarar/zarar değerlendirmesinden sonra dikkatle kullanılmalıdır. Özellikle ileri derecede kemik iliği fonksiyonbozukluğu (trombositopeni, anemi ve/veya granülositopeni), immün yetmezliği ve fırsatçı enfeksiyon anamnezi olan hastalarda dikkatle uygulanmalıdır.Fırsatçı enfeksiyonların (Bkz. Yan etkiler/advers etkiler) gelişme riski artmış hastalarda profilaktik tedavi düşünülmelidir.
• Karaciğer fonksiyon bozukluğu
Karaciğer bozukluğu olan hastalarda Fludara kullanımı ile ilgili veri yoktur. Bu grup hastalarda Fludara dikkatle kullanılmalı ve ancak beklenen yarar potansiyel risklerden fazla ise verilmelidir.
• Miyelosupresyon
Fludara ile tedavi edilen hastalarda ağır kemik iliği supresyonu, belirgin anemi, trombositopeni ve nötropeni bildirilmiştir. Solid tümör hastalarında yapılan bir faz I çalışmasında, granülosit sayılarında önemli bir düşüş ortalama 13 gün (dağılım: 3 - 25 gün) ve trombosit sayılarında önemli düşüş ortalama 16 gün (dağılım: 2 - 32 gün) sonra meydana gelmiştir. Temel hastalıklarının ya da daha önceden gördükleri miyelosupressif tedavinin bir neticesi olarak hastaların çoğu, Fludara tedavisinin başında hematolojik yetersizlik arz etmektedir. Kümülatif miyelosupresyonun oluşması mümkündür. Kemoterapi sonucu oluşan miyelosupresyon çoğu zaman reversibl olsa dahi, Fludara uygulaması özenli bir hematolojik takip gerektirmektedir.
Fludara, potansiyel toksik yan etkileri olan güçlü bir antineoplastik ajandır. Tedavi altına alınan hastalar, hematolojik ve non-hematolojik toksisite bulguları bakımından özenle izlenmelidir. Anemi, nötropeni ve trombositopeni oluşumunun zamanında saptanabilmesi için periodik perifer kan sayımları önerilir.
• Hastalığın ilerlemesi
Hastalığın ilerlemesi ve değişmesi (Richter sendromu gibi) KLL hastalarında sık bildirilmiştir.
• Kan ürünlerinin transfüzyonu
Fludara kullanan bazı hastalarda ışınlanmamış kan transfüzyonunu takiben, Graft versus host reaksiyonu (transfüzyon yolu ile verilen immunokompetan lenfositlerin alıcı organizmaya reaksiyonu) gözlemlenmiştir. Bu tür olguların sıklıkla ölümle neticelendiği bildirilmiştir. Bu açıdan Fludara kullanan veya kullanmış hastalarda transfüzyon gerekliliğinde sadece, ışınlanmış kan rezervleri kullanılmalıdır.
• Cilt kanseri lezyonları
Fludara tedavisi sırasında ya da sonrasında önceden varolan cilt kanseri lezyonlarında kötüleşme ya da alevlenme bildirilmiştir.
• Tümör lizis sendromu
Büyük tümör kitlelerine sahip hastalarda Fludara tedavisi altında tümör lizis sendromu bildirilmiştir. Fludara tedavisine daha 1. haftada cevap alınması mümkün olduğundan, bu komplikasyonu oluşturma riski taşıyan hastalarda önlemlerin alınması gerekir.
• Otoimmün fenomenler
Hastanın geçmişindeki oto immün süreçler veya pozitif Coombs testi hikayesine bağlı olmaksızın, Fludara tedavisi esnasında veya sonrasında hayati tehlike arz eden ve sıklıkla ölümle sonuçlanabilen oto immün fenomenler (otoimmün hemolitik anemi, otoimmün trombositopeni, trombositopenik purpura, pemfigus, Evans sendromu gibi) bildirilmiştir. Hemolitik anemi geliştirmiş hastaların büyük kısmı, Fludara ile tekrar tedavi edildiklerinde, hemolitik olay da tekrarlanır. Bu yüzden, Fludara tedavisi süresince hastalar, otoimmün hemolitik anemi bulguları (hemoliz ve pozitif Coombs testiyle birlikte görülen hemoglobin düşüşü) bakımından yakından takip edilmelidir. Hemoliz durumunda Fludara tedavisinin kesilmesi önerilir. Otoimmün hemolitik aneminin tedavisinde başlıca kan transfüzyonu (ışınlanmış kan; yukarıya bkz.) ve adrenokortikoid preparasyonlar kullanılmaktadır.
• Azalmış böbrek fonksiyonu
Ana plazma metaboliti 2-F-ara-A'nın total vücut klerensi kreatinin klerensi ile korelasyon gösterdiğinden, renal itrah yolunun bu maddenin eliminasyonu açısından önem taşıdığı düşünülmektedir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda 2F-ara-A ekspozisyonu artmaktadır.
Günümüze kadar böbrek yetmezliği olan hastalarla (kreatinin klerensi < 70 ml/dak) ilgili klinik tecrübeler yoktur. Bu bakımdan klinik açıdan böbrek yetmezliği şüphesi varsa ya da hasta 70 yaşın üstünde ise kreatinin klerensi ölçülmelidir. Eğer kreatinin klerensi 30-70 ml/dak arasında ise, doz % 50 düşürülmeli ve toksisitenin saptanması için yakın bir hematolojik takip yapılmalıdır. Kreatinin klerensi 30 ml/dak'nın altında ise Fludara kontrendikedir.
• Yaşlılar
75 yaşın üstündeki hastalardaki kullanımı ile ilgili bilgiler henüz yetersiz olduğundan, Fludara bu hastalarda dikkatle uygulanmalıdır.
• Gebelikten korunma
Üreme çağındaki kadınlar veya erkekler tedavi sırasında ve tedavinin en az 6 ay sonrasına kadar gebeliği önleyici tedbirler uygulamalıdır.
• Aşılama
Fludara tedavisi sırasında ve sonrasında canlı aşılarla aşılamadan kaçınılmalıdır.
• Başlangıç Fludara tedavisinden sonra tekrar tedavi seçenekleri
Öncelikle Fludara'ya cevap veren hastaların, yeniden Fludara tedavisine cevap verme şansları yüksektir. Başlangıç Fludara tedavisine cevap vermeyenlerin klorambusil tedavisine geçirilmelerinden kaçınılmalıdır, çünkü Fludara'ya dirençli olan hastaların çoğunluğu klorambusile de direnç göstermiştir.
Gebelik ve laktasyonda kullanım
• Gebelik
Gebelik kategorisi D'dir.
Hayvan embriyotoksisite çalışmaları, öngörülen terapötik dozlarda insanlar için de belirgin bir risk oluşturan embriyotoksik ve/veya teratojenik potansiyel ortaya koymuştur. Pre-klinik veriler sıçanlarda fludarabin fosfatın ve/veya metabolitlerinin feto-plasental bariyeri geçtiğini göstermiştir.
Erken gebelik döneminde Fludara kullanımına bağlı, yeni doğanda iskeletsel ve kardiak malformasyona neden olmuş bir olgu bildirilmiştir.
Fludara gebelik süresince kullanılmamalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlara gebelikten korunulması ve şayet meydana gelirse derhal tedavi eden doktora bildirilmesi öğütlenmelidir.
• Laktasyon
İlacın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.
Fakat pre-klinik veriler fludarabin fosfat ve/veya metabolitlerinin anne kanından süte geçtiğini göstermektedir.
Bu nedenle Fludara tedavisi süresince süt verilmemelidir.
Araç ve makina kullanımı üzerine etkisi
Fludara tedavisinin makina kullanma ve araba sürme becerisi üzerine etkisi değerlendirilmemiştir.
Yan etkiler/Advers etkiler:
Fludara'nın intravenöz kullanımına dayanarak en sık görülen yan etkiler miyelosupresyon (nötropeni, trombositopeni ve anemi), ateş, soğuk algınlığı ve pnömoni de dahil enfeksiyonları içerir. Diğer sık bildirilen yan etkiler ödem, kırıklık, yorgunluk, kuvvetsizlik, periferik nöropati, görme bozuklukları, anoreksi, mide bulantısı, kusma, ishal, stomatit ve deri döküntüleridir. Fludara tedavisi altında hastalarda ciddi oportunistik enfeksiyonlar meydana gelmiştir. Ağır seyreden yan etkilerden dolayı ölüm olguları bildirilmiştir.
En sık bildirilen ve ilaçla daha kesin ilintili olan yan etkiler, aşağıda değişik vücut sistemlerine göre ciddiyetleri göz önüne alınmaksızın sıralanmıştır. Sıklıkları (sık ≥ % 1, seyrek ≥ % 0,1 - < % 1) Fludara ile olan nedensel bağlantılarına dikkat edilmeden klinik araştırma verilerine dayandırılmıştır. Nadir olaylar (<% 0,1) genel olarak ilacın pazara verilişini takip eden kullanım deneyimlerine göre belirlenmiştir.
• Tüm vücut
Ateş, soğuk algınlığı, enfeksiyon, kırıklık, dermansızlık ve yorgunluk sıklıkla bildirilmiştir.
• Hemik ve lenfatik sistem
Fludara ile tedavi edilen hastaların çoğunda hematolojik yan etkiler (nötropeni, trombositopeni ve anemi) bildirilmiştir. Ağır ve kümülatif miyelosupresyon görülebilir. Fludara'nın T lenfositlerin sayısını azaltıcı etkisi, Herpes zoster, Epstein-Barr-Virüsü (EBV) ve progressif multifokal lökoensefalopati gibi latent viral reaktivasyon da dahil fırsatçı enfeksiyon riskinde artışa neden olabilir (Bkz. Uyarılar/Önlemler). Lenfoproliferatif hastalıklara bağlı immun sistemi zayıflamış hastalarda EBV enfeksiyon/ EBV reaktivasyonu gözlemlenebilir.
Fludara ile tedavi edilen hastalarda nadiren miyelodisplastik sendrom (MDS) tanımlanmıştır. Bu hastaların çoğu ayrıca tedavi öncesinde, esnasında ya da sonrasında alkilleyici ajan ve radyasyon uygulamasına maruz bırakılmışlardır. Fludara ile monoterapi MDS'nin gelişmesi için artan bir riskle ilişkilendirilmemektedirFludara kullanan hastalarda, klinik açıdan önemli otoimmün fenomenler seyrektir (Bkz. Uyarılar/Önlemler).
• Metabolik ve nutrisyonel bozukluklar
Fludara ile tedavi edilen hastalarda nadiren tümör lizis sendromu oluşabilmektedir. Bu komplikasyon hiperürisemi, hiperfosfatemi, hipokalsemi, metabolik asidoz, hiperpotasemi, hematüri, urat kristalüri ve renal yetmezlik ile seyredebilmektedir. Sendromun oluşma safhasında böbrekler civarında ağrı ve hematüri meydana gelebilir.
Ödem sıklıkla bildirilmiştir.
Hepatik ve pankreatik enzim seviyelerinde değişiklikler seyrektir.
• Sinir sistemi
Koma, ajitasyon ve nöbetler nadir, konfüzyon seyrektir. Periferik nöropati sıklıkla gözlemlenir.
• Özel duyular
Fludara ile tedavi edilen hastalarda görme bozuklukları sık bildirilen olaylardır. Nadir olgularda optik nörit, optik nöropati ve körlük ortaya çıkmıştır.
• Respiratuar sistem
Fludara tedavisi ile beraber pnömoni sıklıkla meydana gelir. Dispne ve öksürüğün eşlik ettiği Fludara'ya bağlı pulmoner hipersensitivite reaksiyonları (pulmoner infiltrasyon/pnömonitis/fibrozis)seyrektir.
• Sindirim sistemi
Fludara ile tedavi edilen hastalarda bulantı ve kusma, iştahsızlık, diyare ve stomatit gibi sindirim sistemi bozuklukları sıkca gözlenmiştir. Fludara ile tedavi edilen hastalarda esasen trombositopeniye bağlı gastrointestinal kanama, seyrek olarak bildirilmiştir.
• Kardiyovasküler sistem
Fludara ile tedavi edilen hastalarda nadir olgularda kalp yetmezliği ve aritmi bildirilmiştir.
• Ürogenital sistem
Nadir olgularda Fludara tedavisi altında hemorajik sistit gözlenmiştir.
• Deri ve deri ile ilişkili
Fludara ile tedavi gören hastalarda deri döküntüleri sıklıkla bildirilmiştir.
Nadir olgularda Stevens-Johnson sendromu veya toksik epidermal nekroliz (Lyell hastalığı) gelişebilir.
İlaç etkileşimleri:
Fludara ile pentostatin'in (deoksikoformisin) kombine kullanıldığı, refrakter kronik lenfositik lösemide (KLL) yapılan bir klinik araştırmada, kabul edilemez sıklıkta ölümcül pulmoner toksisite saptanmıştır. Bu bakımdan Fludara'nın pentostatin ile birlikte kullanılmaması önerilmektedir.
Fludara'nın terapötik etkinliği, dipiridamol ve başka adenozin geri alınım inhibitörlerinin kullanımı sonucu azalabilir.
Klinik bir çalışmada, yiyecekle beraber alınması peroral uygulamadan sonra farmakokinetik parametreleri ehemmiyetli miktarda etkilememiştir.
Kullanım şekli ve dozu:
Genel bilgiler
Renal fonksiyonu bozuk olan hastalarda doz yeniden ayarlanmalıdır. Şayet kreatinin klerensi 30-70 ml/dak ise; doz % 50 azaltılmalı ve toksisiteyi değerlendirebilmek için dikkatli hematolojik inceleme yapılmalıdır. Kreatinin klerensi 30 ml/dak'nın altında ise Fludara tedavisi kontrendikedir.
Dozaj
Yetişkinler
Fludara tablet antineoplastik tedavide deneyimli bir hekim tarafından reçete edilmelidir.
Önerilen doz, oral yoldan 5 müteakip gün için, her gün 40 mg fludarabin fosfat / m2 vücut yüzeyidir. Kürler 28 günlük aralarla tekrarlanır. Fludara tablet boş mideye ya da yemekle beraber alınabilir. Tabletler bütün halde su ile yutulmalı, çiğnenmemeli ve kırılmamalıdır.
Tedavi süresi, tedavinin başarısına ve ilaca olan tolerabiliteye bağlıdır.
Fludara en iyi tedavi yanıtı alınana kadar (tam ya da parsiyel remisyon, genelde 6 kür) uygulanmalı ve sonra ilaç kesilmelidir.
Çocuklar
Fludara'nın çocuklardaki emniyeti ve etkinliği henüz kanıtlanmamıştır.
Doz aşımı
• Semptomlar
Yüksek Fludara dozları, gecikmeli körlük, koma ve ölüm ile karakterize olan irreversibl santral sinir sistemi toksisitesine neden olmuştur. Yüksek dozlar ayrıca kemik iliği supresyonuna bağlı ağır trombositopeni ve nötropeni ile de alakalıdır.
•Tedavi:
Fludara'nın aşırı doz durumlarında uygulanabilecek spesifik antidotu yoktur. Tedavi ilacın kesilmesi ve yardımcı terapi şeklindedir.
Atc Kodu:
L01BB05
İthalatçı Firma:
Sanofi Aventis İlaçları Ltd. Şti.
Telefon: (212) 339 10 00