Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar » İmmünsupresif Ajanlar » İmmünsupresif Ajanlar » Tumor necrosis factor alpha (tnf-a) inhibitors » Infliximab
Formülü:
İnfliksimab 100 mg
Sodyum fosfat, monobazik, monohidrat 2.2 mg
Sodyum fosfat, dibazik, dihidrat 6.1 mg
Şeker 500 mg
Polisorbat 80 0.5 mg
Sodyum hidroksit/ hidroklorik asit pH ayarı için
içerir.
Farmakolojik özellikleri:
Endikasyonları:
Romatoid artrit
Metotreksat dahil hastalığı modifiye edici diğer ilaçlarla tedaviye karşın hastalığı aktif olan kişilerdeki fiziksel fonksiyonların geliştirilmesinde, bulgu ve semptomların azaltılmasında endikedir. Bu hasta popülasyonunda eklem hasarı gelişiminin azaldığı x-ışını ile yapılan ölçümlerle saptanmıştır (Bkz. Farmakodinamik özellikler). Etkinlik ve güvenilirlik sadece metotreksat ile kombinasyonda kanıtlanmıştır.
Crohn hastalığı ve idame tedavisi
kortikosteroid ve immünosupresan ilaçlarla konvansiyonel tedaviyi yeterli sürede ve tam olarak aldıkları halde yarar görmeyenler ya da bu tedavileri tolere etmeyen veya tedavilerin uygulanmasının kontrendike olduğu aktif ve şiddetli Crohn Hastalığı'nın tedavisinde,
uygun ve tam olarak uygulanan konvansiyonel tedaviye rağmen (antibiyotikler, drenaj, immünosupresan ilaçlar) yanıt alınamayan, fistül gelişimi olan aktif Crohn hastalarının tedavisinde endikedir.
Ankilozan spondilit
Konvansiyonel tedavilere yeterli cevap vermemiş, serolojik inflamatuvar aktivite belirteçleri yükselmiş ve şiddetli aksiyel semptomları olan hastaların tedavisinde endikedir.
Kontrendikasyonları:
Remicade tüberküloz ya da sepsis, apseler ve fırsatçı enfeksiyonlar gibi ciddi enfeksiyonları olan hastalarda (Bkz. Uyarılar/Önlemler);
Orta dereceli ya da ciddi kalp yetmezliğinde (New York Kalp Cemiyeti -NYHA- sınıf III/IV) (Bkz. Uyarılar/Önlemler ve Yan Etkiler/Advers Etkiler);
kontrendikedir.
Remicade, infliksimab'a (Bkz. Yan Etkiler/Advers Etkiler), ilacın bileşenlerinden herhangi birine ya da mürin proteinlerine karşı bilinen bir aşırı duyarlılığı olan hastalara verilmemelidir.
Uyarılar/Önlemler:
İnfüzyon reaksiyonları ve hipersensitivite
Remicade tedavisinde, anafilaktik şok dahil akut infüzyon etkileri ve gecikmiş aşırı duyarlılık reaksiyonları görülmüştür (Bkz. Yan Etkiler/Advers Etkiler).
İnfüzyon esnasında (birkaç saniye içinde) ve sonrasındaki birkaç saat içinde anafilaktik şok dahil akut infüzyon reaksiyonları gelişebilir ve bu reaksiyonlar büyük olasılıkla birinci ve ikinci infüzyonlarda görülmektedir. Eğer akut infüzyon reaksiyonları gelişirse, infüzyon derhal kesilmelidir. Bu etkilerin tedavisinde antihistaminikler, kortikosteroidler, adrenalin gibi ilaçlar ve hava yolunu açık tutmak için gereken diğer araçlar acil kullanım için hazır bulundurulmalıdır. Hafif ve geçici etkilerin engellenmesi amacıyla hastalara önceden antihistaminik, hidrokortizon ve/veya parasetamol verilebilir.
İnfliksimaba karşı antikorlar gelişebilir ve bu durum infüzyon reaksiyonlarının sıklığında artma ile ilişkilendirilmiştir. Oluşan infüzyon reaksiyonları düşük oranda, ciddi alerjik reaksiyonlardır. Ayrıca Crohn hastalarında, infliksimaba karşı antikor gelişmesi ile azalmış cevap süresi arasında ilişki olduğu gözlenmiştir. İmmünomodülatörler ile birlikte kullanım ise infliksimaba karşı antikor gelişme insidansında ve infüzyon reaksiyonlarının sıklığında azalma sağlamıştır. Birlikte uygulanan immünomodülatör tedavinin etkisi, idame tedavisi alan hastalara göre, epizodik tedavi gören hastalarda daha güçlüdür.
İmmünosupresan ilaçları Remicade tedavisi öncesinde ya da tedavi sırasında bırakan hastalarda, bu antikorların gelişme riski daha fazladır. Bu antikorlar serum örneklerinde her zaman belirlenemeyebilirler. Şiddetli reaksiyonların oluşması durumunda, semptomatik tedavi yapılmalı ve Remicade kesilmelidir (Bkz. İmmünojenite).
Remicade tedavisi yapılmaksızın geçen 2 ilâ 4 yıllık bir süreden sonra yeniden Remicade verilen Crohn hastalarının önemli bir oranında (%25), gecikmiş aşırı duyarlılık reaksiyonları görülmüştür. Belirti ve semptomlar, tekrar tedaviyi takiben 12 gün içinde, ateş ve/veya döküntü ile seyreden miyalji ve/veya artraljidir. Bazı hastalarda aynı zamanda kaşıntı, yüzde, elde ve dilde ödem, disfaji, ürtiker, boğaz ağrısı ve/veya başağrısı da görülmüştür. Hastalara, herhangi bir gecikmiş advers etki gelişmesi durumunda, derhal doktora başvurmaları öğütlenmelidir (Bkz. Yan etkiler/Advers Etkiler; Gecikmiş aşırı duyarlılık). Eğer hastalar uzun bir aradan sonra tekrar tedavi edilirlerse, gecikmiş aşırı duyarlılık bulgu ve semptomları yönüyle, yakından izlenmelidirler.
Enfeksiyonlar
Remicade tedavisi sırasında ve sonrasında hastalar tüberküloz da dahil olmak üzere enfeksiyonlar açısından yakından izlenmelidir. Remicade'in eliminasyonu altı aya kadar uzayabildiği için, hastaların bu dönemde yakından izlenmeleri önem taşımaktadır. Hastada ağır bir enfeksiyon ya da sepsis gelişmesi durumunda Remicade tedavisine son verilmelidir.
TNFa, inflamasyon olayında bir aracı maddedir ve hücresel immün yanıtları modüle eder. Deneysel veriler TNFa'nın intraselüler enfeksiyonları gidermede yararlı olduğunu göstermektedir. Klinik çalışmalarda infliksimab ile tedavi edilen bazı hastalarda enfeksiyonlara karşı vücut direncinin azaldığı görülmüştür. TNFa'nın baskılanması aynı zamanda, ateş gibi enfeksiyon semptomlarını maskeleyebilir.
İnfliksimab ile tedavi edilen hastalarda, bazıları fatal olmak üzere fırsatçı enfeksiyonlar ve sepsis dahil diğer enfeksiyonlar rapor edilmiştir.
Remicade tedavisi gören hastaların bazılarında miliyer tüberküloz dahil olmak üzere aktif tüberküloz ve ekstrapulmoner yerleşimli tüberküloz vakaları rapor edilmiştir. Bu vakaların bazıları ölümle sonuçlanmıştır.
Tedaviye başlanmadan önce hastalar aktif ve inaktif (latent) tüberküloz açısından değerlendirilmelidir. Bu değerlendirme, kişisel tüberküloz hikayesi veya daha önce tüberkülozla olası temas ve devam eden ve/veya daha önce görülmüş immünosupresif tedavi gibi ayrıntılı bir medikal hikayeyi içermelidir.
Tüm hastalarda tüberkülin deri testi, göğüs röntgeni gibi uygun görüntüleme testleri yapılmalıdır. Test sonuçları Remicade Hasta Bilgi Kartı'na kaydedilmelidir. Özellikle şiddetli derecede hasta ya da immünosupresif olan hastalarda tüberkülin deri testi yalancı negatif çıkabileceğinden doktorlar bu konuda dikkatli olmalıdır.
Aktif tüberküloz tanısı konulursa Remicade tedavisine başlanmamalıdır (Bkz. Kontrendikasyonlar ).
İnaktif (latent) tüberküloz tanısı konulursa, Remicade tedavisine başlamadan önce yerel tedavi önerileri doğrultusunda profilaktik anti-tüberküloz tedavisi yapılmalıdır. Böyle bir durumda Remicade tedavisinin yarar/zarar oranı dikkatle değerlendirilmelidir.
Akut süpüratif fistülleri olan fistülizan Crohn hastalarında, özellikle apse olmak üzere muhtemel bir enfeksiyon kaynağı ekarte edilmediği sürece Remicade tedavisine başlanmamalıdır.
Tüm hastalar Remicade tedavisi sırasında ya da sonrasında tüberküloz belirti/semptomları görmeleri halinde (inatçı öksürük, kaşeksi/kilo kaybı, düşük derece ateş gibi) doktora başvurmaları konusunda bilgilendirilmelidir.
Remicade'in TNFa inhibitörü ve anakinra ile birlikte kullanılması
Remicade'in etanersept (TNFa'yı inhibe eden bir başka ajan) ve anakinra (interlökin-1 reseptör antagonistinin rekombinant, non-glikozile formu) ile birlikte uygulanması, şiddetli enfeksiyon ve nötropeni riskinde artış ile ilişkili bulunmuş; bu ilaçların tek başlarına sağladıkları yarardan fazla bir etki gözlenmemiştir.
Remicade'in anakinra ile kombinasyonunun etkinliği ve güvenilirliği ortaya konmamıştır. Bu nedenle bu kombinasyon önerilmemektedir.
Otoimmünite
Anti-TNF tedavi sonucunda ortaya çıkan göreceli TNFa yetmezliği, otoimmün bir prosesin başlamasına neden olabilir. Eğer bir hastada Remicade tedavisini izleyerek lupus-benzeri sendromu andıran semptomlar gelişirse ve hastada çift-sarmallı DNA'ya karşı antikorlar pozitif ise, tedavi kesilmelidir (Bkz. Advers Etkiler; Anti-nükleer antikorlar (ANA)/Çift sarmallı DNA (dsDNA) antikorları).
Nörolojik Bozukluklar
Seyrek olarak görülen optik nevrit, nöbet, yeni klinik semptom gelişmesi veya klinik semptomların alevlenmesi ve/veya multipl skleroz dahil demiyelinize bozuklukların radyografik kanıtları, infliksimab ve TNFa'yı inhibe eden diğer ajanlar ile ilişkilendirilmiştir. Daha önceden ya da halen santral sinir sistemi demiyelinize bozukluğu olan hastalarda Remicade tedavisinin yarar/zarar oranı dikkatlice değerlendirilmelidir.
Malignite ve Lenfoproliferatif Bozukluklar
İnfliksimab kullanmanın bu bozuklukların oluşma riskini arttırıp arttırmadığı bilinmemektedir
(Bkz. Yan Etkiler/Advers Etkiler).
Kalp Yetmezliği
Remicade hafif derecede kalp yetmezliğinde (NYHA-sınıf I/II) dikkatle kullanılmalıdır. Hastalar yakından takip edilmeli ve yeni kalp yetmezliği semptomları gelişmesi ya da semptomların kötüleşmesi durumunda Remicade kesilmelidir (Bkz. Kontrendikasyonlar ve Yan Etkiler/Advers Etkiler).
Diğer
İnfliksimabın fertilite ve genel reprodüktif fonksiyon üzerine etkileri hakkındaki preklinik veriler yetersizdir.
Remicade tedavisi görmüş hastalara cerrahi girişim uygulanmasının güvenilirliği ile ilgili bilgiler sınırlıdır. Cerrahi girişim planlanacağı zaman Remicade'in uzun yarılanma ömrü dikkate alınmalıdır. Remicade alan hastada cerrahi girişime ihtiyaç duyulduğunda, hasta enfeksiyonlar açısından yakından izlenmeli ve uygun önlemler alınmalıdır.
Artroplasti uygulanan hastalarda Remicade kullanılması ile ilgili bilgiler sınırlıdır.
Yaşlılarda Kullanım: Remicade'in yaşlı hastalardaki farmakokinetiği incelenmemiştir. Karaciğer ya da böbrek hastalığı olan kişilerde çalışma yapılmamıştır (Bkz. Farmakokinetik Özellikler).
Pediatrik Hastalar: Romatoid artrit ve Crohn'lu 0-17 yaş arasındaki çocukların Remicade ile tedavisi çalışılmamıştır. Güvenilirliği ve etkinliği belirlenene kadar, bu yaş grubunda Remicade ile tedaviden kaçınılmalıdır.
Gebelik ve Laktasyonda Kullanım: Gebelik kategorisi B'dir. İnfliksimab kullanmış gebe kadınlar ile ilgili klinik veri bulunmamaktadır. TNFa'yı inhibe ettiği için, infliksimabın hamilelikte uygulanması, yenidoğandaki normal immün cevabı etkileyebilir.
Hamilelik boyunca Remicade uygulanması önerilmemektedir. Gebe kalma olasılığı olan kadınların son Remicade tedavisinden sonraki en az altı ay boyunca uygun kontrasepsiyon yöntemlerini kullanmaları önerilmektedir.
Remicade'in insan sütüne geçip geçmediği ya da bebek emdikten sonra sistemik olarak emilip emilmediği bilinmemektedir. İnsan immünoglobulinlerinin süte geçmesi nedeniyle, Remicade tedavisinden sonra en az altı ay süre ile emzirmeye ara verilmelidir.
Araç ve Makine Kullanma Üzerine Etkisi
Remicade'in araç ve makine kullanımı üzerine etkisi ile ilgili çalışma yoktur.
Yan etkiler/Advers etkiler:
İnfliksimab ile ilgili klinik çalışmalarda, infliksimab ile tedavi edilen hastaların %61'inde ve plasebo verilen hastaların %39'unda yan etkiler gözlenmiştir. Tedaviye bağlı olabileceği düşünülen advers ilaç reaksiyonları, Tablo 1'de sistem-organ sınıflarına ve rastlantı sıklığına (sık, 1/100 ile 1/10 arasında; nadir, 1/1000 ile 1/100 arasında çok nadir 1/10000 ile 1/1000 arasında) göre listelenmiştir. Frekans, plasebo verilen 227 ve Remicade verilen 1442 hastayı kapsayan klinik çalışmaların (esas olarak Crohn hastalığı ve romatoid artrit) verilerinde, advers ilaç reaksiyonlarının plaseboya göre insidans fazlalığı temelinde belirlenmiştir. En sık bildirilen advers ilaç reaksiyonları infüzyona bağlı reaksiyonlardır. Tedavinin bırakılmasını en sık gerektiren nedenler dispne, ürtiker ve başağrısı gibi infüzyona bağlı reaksiyonlardır.
TABLO - 1 Klinik Çalışmalarda İstenmeyen Etkiler:
Direnç mekanizması bozuklukları
Sık: Viral enfeksiyon (örn. influenza, herpes enfeksiyonları), ateş
Nadir: Abse, selülit, moniliyazis, sepsis, iyileşmede gecikmeler, bakteriyel enfeksiyon, fungal enfeksiyon, tüberküloz
Çok Nadir: Granülomatöz lezyon
İmmun bozukluklar
Sık: Serum hastalığına benzer reaksiyonlar
Nadir: Otoantikorlar, lupus benzeri sendrom, kompleman faktörü anormallikleri
Kan tablosu değişiklikleri
Nadir: Anemi, lökopeni, lenfadenopati, lenfositoz, lenfopeni, nötropeni, trombositopeni
Psikiyatrik bozukluklar
Nadir: Depresyon, konfüzyon, ajitasyon, amnezi, apati, sinirlilik, somnolans, uykusuzluk
Santral ve periferik sinir sistemi hastalıkları
Sık: Başağrısı, vertigo/sersemlik
Nadir: Multipl skleroz düşündüren demiyelinize bozuklukta alevlenme
Çok Nadir: Menenjit
Görme ve işitme bozuklukları
Nadir: Konjunktivit, endoftalmit, keratokonjunktivit
Kardiyovasküler hastalıklar
Sık: Yüzde kızarmalar
Nadir: Ekimoz/hematom, hipertansiyon, hipotansiyon, senkop, peteşi, aritmi, tromboflebit, bradikardi, periferik iskemi, çarpıntı, vazospazm, siyanoz, kalp yetmezliğinde ilerleme
Çok Nadir: Dolaşım bozukluğu, taşikardi
Solunum sistemi hastalıkları
Sık: Üst solunum yolu enfeksiyonu, alt solunum yolu enfeksiyonu (örn. bronşit, pnömoni), dispne, sinüzit
Nadir: Epistaksis, bronkospazm, plörezi, solunum yolu alerjik reaksiyonları, pulmoner ödem
Çok Nadir: Plöral efüzyon
Gastrointestinal sistem hastalıkları
Sık: Bulantı, diyare, karın ağrısı, dispepsi
Nadir: Konstipasyon, gastroözofajiyal reflü, keilit, divertikülit
Çok Nadir: İntestinal perforasyon, intestinal stenoz, gastrointestinal hemoraji
Karaciğer ve safra bozuklukları
Sık: Karaciğer transaminazlarında yükselme
Nadir: Kolesistit, anormal karaciğer fonksiyonları
Çok Nadir: Hepatit
Deri ve eklerinin hastalıkları
Sık: Döküntüler, kaşıntı, ürtiker, terlemede artış, cilt kuruluğu
Nadir: Fungal dermatit/onikomikoz, ekzema/sebore, arpacık, büllöz erüpsiyon, fronküloz, periorbital ödem, hiperkeratoz, rozasea, siğil, anormal deri pigmentasyonu/renklenme, alopesi
Kas-iskelet sistemi hastalıkları
Nadir: Miyalji, artralji, sırt ağrısı
Üriner sistem bozuklukları
Nadir: İdrar yolu enfeksiyonu, piyelonefrit
Reprodüktif bozukluklar
Nadir: Vajinit
Vücut geneli - genel hastalıklar
Sık: Bitkinlik, göğüs ağrısı, infüzyona bağlı reaksiyonlar
Nadir: Ödem, sıcak basmaları, ağrı, titreme/ürperme, anafilaktik reaksiyonlar
Uygulama yerinde bozukluklar
Nadir: Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları
TABLO - 2 Pazarlama Sonrası Bildirilen İstenmeyen Etkiler:
(sık > 1/100, < 1/10; nadir > 1/1000, < 1/100; çok nadir >1/10000, < 1/1000, çok çok nadir < 1/10000- izole raporlar dahil)
Nörolojik bozukluklar
Nadir: Demiyelinize bozukluk (multipl skleroz ve optik nevrit gibi), Guillain-Barré sendromu, nöropatiler, uyuşma, deride yanma hissi, nöbet
Çok Çok Nadir: Transvers miyelit
Kan tablosu değişiklikleri
Nadir: Pansitopeni
Çok Çok Nadir: Hemolitik anemi, idiyopatik trombositopenik purpura, trombotik trombositopenik purpura
Karaciğer Safra Sistemi
Nadir: Hepatit
Çok Çok Nadir: Hepatoselüler hasar
Vücut geneli -genel bozukluklar
Sık: İnfüzyona bağlı reaksiyonlar
Nadir: Anafilaktik reaksiyonlar
Çok Nadir: Anafilaktik şok
Direnç mekanizması bozuklukları
Nadir: Fırsatçı enfeksiyonlar (Tüberküloz, atipik mikobakteri enfeksiyonu, pneumocystosis, histoplasmosis, coccidioidomycosis, cryptococcosis, aspergillosis, listeriosis ve candidiasis gibi)
Çok Çok Nadir: Salmonellosis
Solunum sistemi
Çok Nadir: İnterstisyel pnömonit/fibrozis
İnfüzyona bağlı etkiler: Klinik çalışmalarda infüzyona bağlı etkiler; infüzyon sırasında veya infüzyondan sonraki 1-2 saat içinde meydana gelen herhangi bir advers etki olarak tanımlanmıştır. Tüm klinik çalışmalarda, plasebo verilen hastalarda %9 olmak üzere; Remicade verilen tüm hastaların %20'sinde infüzyona bağlı reaksiyon meydana gelmiştir. İnfüzyonların yaklaşık %3'ünde, ateş ve titreme gibi spesifik olmayan semptomlar, <%1'inde kaşıntı ya da ürtiker, %1'inde kardiyopulmoner reaksiyonlar (esas olarak göğüste ağrı, hipotansiyon, hipertansiyon ya da dispne) ve %0.1'inde ise kombine halde kaşıntı/ürtiker ve kardiyopulmoner reaksiyonlar bildirilmiştir. Hastaların %2'sinde tedavinin durdurulmasına ihtiyaç duyulmuş ve bütün hastalar, tıbbi tedavi ile ya da tedavisiz, iyileşmişlerdir. Hastalardaki infüzyona bağlı etkiler daha çok ilk infüzyonda (%7) görülürken, daha sonraki infüzyonlarda sıklık azalmaktadır (ikinci, %6, üçüncü, %6 ve dördüncü %5vb.).
Pazarlama sonrası deneyimlerde, Remicade uygulanması ile ilişkili olarak; laringeal/ faringeal ödem ve ciddi bronkospazm gibi anafilaktik benzeri reaksiyonlar ve nöbet vakaları bildirilmiştir.
Gecikmiş aşırı duyarlılık: Remicade tedavisi yapılmaksızın geçirilen 2 ilâ 4 yıllık aradan sonra yeniden Remicade ile tedavi edilen 41 hastanın incelendiği bir klinik çalışmada, infüzyonu takip eden 3 ilâ 12 gün arasında 10 hastada istenmeyen etkiler gelişti. Bu etkiler, hastaların 6'sında şiddetli olarak değerlendirildi. Buradaki bulgu ve semptomlar ateş ve /veya döküntü ile birlikte miyalji ve/veya artralji idi. Bazı hastalarda aynı zamanda kaşıntı, yüzde, elde ve dilde ödem, disfaji, ürtiker, boğaz ağrısı ve/veya başağrısı da görüldü. Toplam 771 hastaya esas olarak 14 hafta ya da daha kısa, ancak 1 ilâ 55 hafta arasında değişen aralar ile 4797 kez infüzyon uygulanan diğer klinik çalışmaların hiçbirinde, benzeri bir gecikmiş advers etki gözlenmemiştir. Halen devam etmekte olan çalışmalarda ve pazarlama sonrası bildirimlerde, bu etkiler enderdir ve 1 yıldan daha kısa aralarla oluşmuştur.
Crohn hastalarına tekrarlayan infüzyonların uygulandığı bir yıl süren bir çalışmada (ACCENT I çalışması) serum hastalığına benzer reaksiyonların insidansı %2.4 bulunmuştur.
İmmünojenite: İnfliksimab'a karşı antikor geliştiren hastalarda, antikor-negatif olan hastalara göre infüzyona bağlı reaksiyonların gelişme olasılığı daha fazlaydı (yaklaşık 2-3 kat). Birlikte immünosupresan ilaçların kullanımı ile infüzyona bağlı reaksiyon sıklığı azalmıştır.
Klinik çalışmalarda, 1 ila 20 mg/kg'lık tek ve multipl infliksimab dozlarında, herhangi bir immünosupresif tedavi gören 980 hastanın 140'ında (%14) ve immünosupresif tedavi görmeyen 383 hastanın 92'sinde (%24) infliksimaba karşı antikor saptanmıştır. Romatoid artrit hastalarında, metotreksat ile birlikte önerilen tekrar tedavisi doz rejiminin uygulandığı 77 hastanın 6'sında (%8) infliksimaba karşı antikor saptanmıştır. İdame tedavisi alan Crohn hastalarının yaklaşık %6-13'ünde infliksimaba karşı antikor gelişmiştir. Epizodik tedavi gören hastalardaki antikor insidansı 2-3 kat fazladır. Analiz yöntemindeki sınırlamalar nedeniyle, sonuçların negatif çıkması infliksimaba karşı antikor gelişmediğini göstermez. İnfliksimaba yüksek oranda antikor gelişen hastalarda infliksimab etkinliği düşük bulunmuştur (Bkz. 'İnfüzyon Reaksiyonları ve Hipersensitivite').
Enfeksiyonlar: Klinik çalışmalarda Remicade ile tedavi edilen hastaların %35'ine kıyasla, plasebo verilen hastaların %22'sinde enfeksiyonlar görülmüştür. Pnömoni gibi ağır enfeksiyonların oranı gerek Remicade gerekse plasebo hastalarında %5 dir (Bkz. Uyarılar/Önlemler).
Pazarlama sonrası bildirilen spontan raporlarda en sık bildirilen ciddi advers etki enfeksiyon gelişmesidir. Bu vakalardan bazıları ölümle sonuçlanmıştır. Bildirilen ölümlerin yaklaşık %50'si enfeksiyona bağlıdır. Bazıları fatal olmak üzere, miliyer tüberküloz ve ekstrapulmoner lokasyonlu tüberküloz dahil, tüberküloz vakaları bildirilmiştir (Bkz. Uyarılar/Önlemler).
Malignite ve Lenfoproliferatif bozukluklar: İnfliksimab ile yapılan klinik çalışmalarda ve klinik çalışma sonrası 2914 hastada yapılan, üç yıl süren değerlendirmelerde, plasebo verilen 389 hastada 4 maligniteye karşılık infliksimab verilen hastalarda 6 lenfoma vakası ve 18 diğer tip malignite saptanmıştır. Elde edilen bu oranlar ve insidanslar, popülasyon çalışmalarında öngörülen değerler ile benzerlik göstermektedir. Ağustos 1998'den Ağustos 2002'ye kadar, 107'si Crohn hastalığı, 300'ü romatoid artrit ve 76'sı diğer hastalıklardan olmak üzere 483 şüphelenilen malignite vakası bildirilmiştir. Bu süre içerisinde yaklaşık olarak 340 000 hastanın infliksimab kullandığı tahmin edilmektedir. İnfliksimab kullanmanın bu bozuklukların insidansını artırıp artırmadığı bilinmemektedir. Metotreksat ve infliksimabın birlikte kullanımının uzun dönem immünosupresif etkileri bilinmemektedir.
Kalp Yetmezliği: Remicade'in konjestif kalp yetmezliğinde (KKY) incelenmesini konu alan bir Faz II çalışmasında, Remicade kullanan hastalarda, özellikle 10 mg/kg gibi (örneğin maksimum dozun iki katı) yüksek dozda kullananlarda kalp yetmezliğinin ilerlemesine bağlı daha yüksek mortalite insidansı gözlenmiştir. Bu çalışmada, 150 NYHA sınıf III-IV KKY hastasına (sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu <%35) 6 haftadan fazla süreyle 3 infüzyon (5 mg/kg, 10 mg/kg Remicade veya plasebo) verilmiştir. 38. haftada plasebo verilen 49 hastadan 1'ine karşılık, Remicade verilen 101 hastadan 9'u (2'si 5 mg/kg kullanan ve 7'sı 10 mg/kg kullanan) ölmüştür.
Antinükleer antikorlar (ANA)/Çift-sarmallı DNA (dsDNA) antikorları: Klinik çalışmaların başlangıcında ANA negatif olan ve Remicade tedavisi gören 1261 hastanın %52'si ve plasebo verilen 129 hastanın %19'unda çalışmalar süresince ANA gelişmiştir. Infliksimab alan 1507 hastanın 261'inde (%17) anti-dsDNA antikorları saptanırken plasebo alan 162 hastadan hiçbirinde bu antikora rastlanmamıştır. Son değerlendirmede bu 261 hastanın 150'si (%57) anti-dsDNA pozitif olarak kalmıştır. Nadir olarak lupus ve lupus benzeri sendromlar bildirilmiştir.
İlaç etkileşimleri:
Romatoid artrit ve Crohn hastalarında infliksimab ve metotreksatın birlikte kullanımının, infliksimaba karşı antikor gelişmesini azalttığı ve infliksimabın plazma konsantrasyonunu arttırdığına dair kanıtlar vardır. Fakat serum infliksimab ve infliksimab antikoru analiz metodundaki bazı sınırlamalar nedeniyle sonuçlar kesin değildir. Kortikosteroidler infliksimabın farmakokinetiğine klinik olarak anlamlı derecede etki etmiyor gözükmektedir. İnfliksimab ve diğer ilaçlar arasındaki olası etkileşimler hakkında bilgi yoktur.
Kullanım şekli ve dozu:
Remicade, erişkinlerde intravenöz kullanıma mahsustur. 0-17 yaş arasında çalışılmamıştır.
Remicade tedavisi, romatoid artrit, ankilozan spondilit ya da inflamatuvar barsak hastalığı tanı ve tedavisinde uzmanlaşmış, deneyim sahibi doktorların gözetiminde uygulanmalıdır.
Remicade ile tedavi edilen hastalara Hasta Bilgilendirme Kılavuzu ve Remicade Hasta Bilgi Kartı verilmelidir.
Remicade uygulanan tüm hastalar, infüzyon sonrasında yan etkiler açısından en az 1-2 saat gözlem altında tutulmalıdırlar. Bu etkilerin tedavisinde gerekli olabilecek, adrenalin, antihistaminikler ve kortikosteroidler gibi ilaçlar ve hava yolunu açık tutmak için gereken diğer araçlar hazır bulundurulmalıdır. İnfüzyona bağlı reaksiyon riskini azaltmak için hastalara Remicade'den önce bir antihistaminik, hidrokortizon ve/veya parasetamol verilebilir (Bkz. Uyarılar/Önlemler).
Remicade tedavisi sırasında, kortikosteroidler, immünosupresanlar gibi birlikte uygulanan diğer ilaçlar optimize edilmelidir.
Romatoid Artrit
Başlangıçta, 2 saatlik bir süre boyunca 3 mg/kg dozunda intravenöz infüzyon; ilk infüzyondan 2 ve 6 hafta sonra 3 mg/kg dozlarında intravenöz infüzyon; ve bundan sonra 8 haftada bir aynı dozda infüzyonlar şeklinde uygulanır. Remicade, metotreksat ile kombinasyon halinde verilmelidir.
Şiddetli ve Aktif Crohn Hastalığı
2 saatlik bir süre boyunca 5 mg/kg dozunda intravenöz infüzyon şeklinde uygulanır. Eldeki veriler, başlangıç infüzyonundan sonra iki hafta içinde cevap vermeyen hastalara tekrar infliksimab tedavisi uygulanmasını desteklememektedir.
Cevap veren hastalar için devam edilecek tedavi için alternatif stratejiler şöyledir:
İdame tedavisi: İlk infüzyondan sonraki 2. ve 6. haftalarda ve takibeden her 8 haftada bir 5 mg/kg'lık ek infüzyonlar ya da
Tedavinin tekrarlanması: Bulgu ve semptomların tekrarlaması durumunda 5 mg/kg'lık infüzyon (aşağıdaki "Crohn Hastalığı ve Romatoid Artrit'te tedavinin tekrarlanması" bölümüne bakınız)
Bu alternatif startejilere ait karşılaştırmalı yarar/risk verileri yeterli değildir.
Fistülizan aktif Crohn hastalığı
Başlangıçta, 2 saatlik bir süre boyunca 5 mg/kg dozunda intravenöz infüzyon, ve bu infüzyondan 2 ve 6 hafta sonra 5 mg/kg dozunda ek infüzyonlar uygulanır. Bu üç dozdan sonra hasta cevap vermezse infliksimab tedavisine devam edilmemelidir.
Cevap gelişen hastalarda devam edilecek tedavi stratejileri şunlardır:
Her 8 haftada bir 5 mg/kg'lık ek infüzyonlar.
Her 8 haftada bir 5 mg/kg'lık infüzyon sonrasında belirti ve semptomların tekrarlaması halinde tedavinin tekrarlanması (Bkz. 'Crohn hastalığı ve Romatoid Artrit'te tedavinin tekrarlanması' ve Uyarılar/Önlemler)
Crohn hastalığında, belirti ve semptomların tekrarlaması durumunda tekrar uygulama konusunda deneyim sınırlıdır ve devam tedavisi için alternatif stratejilere ait karşılaştırmalı yarar / risk verileri yeterli değildir.
Ankilozan Spondilit
Başlangıçta, 2 saatlik bir süre boyunca 5 mg/kg dozunda intravenöz infüzyon; ilk infüzyondan 2 ve 6 hafta sonra 5 mg/kg dozlarında intravenöz infüzyon; ve bundan sonra 6 ile 8 haftada bir aynı dozda infüzyonlar şeklinde uygulanır. Hasta 6 hafta içinde cevap vermezse (örneğin 2 dozdan sonra) infliksimab tedavisine devam edilmemelidir.
Crohn hastalığı ve Romatoid Artrit'te tedavinin tekrarlanması
Bulgu ve semptomların tekrarlaması durumunda, Remicade son infüzyonu izleyen 16 hafta içinde, tekrar uygulanabilir. Crohn hastalığında önceki bir infüzyondan sonra 2-4 yıl süre ile ilaçsız geçen bir dönemi izleyerek yeniden Remicade uygulaması, önemli sayıda hastada gecikmiş aşırı duyarlılık reaksiyonu ile ilişkili bulunmuştur (Bkz Uyarılar/Önlemler ve Advers Etkiler; "Gecikmiş aşırı duyarlılık"). İlaçsız geçirilen >16 hafta ile 2 yıl arasında, tekrar Remicade uygulamasının gecikmiş aşırı duyarlılık riski bilinmemektedir. Bu nedenle, ilaç kullanılmayan 16 haftalık bir aradan sonra, tekrar uygulama önerilemez. Bu durum hem Crohn hastalığı hem de romatoid artrit için geçerlidir.
Ankilozan Spondilit'te tedavinin tekrarlanması
Her 6-8 haftada bir yapılan uygulama dışında, tedavinin tekrarlanmasının güvenilirliği ve etkinliği kanıtlanmamıştır.
Hazırlama ve Uygulama talimatları için 'Hazırlama ve Uygulama' bölümüne bakınız.
Hazırlama ve Uygulama:
1. Gereken doz ve Remicade flakonu sayısını hesaplayın. Her Remicade flakonu 100 mg infliksimab içermektedir. Buna göre gerekli olan hazırlanmış çözelti hacmini hesaplayın.
2. Her Remicade flakonu 10 ml injeksiyonluk su ile ve 21 gauge (0.8 mm) ya da daha küçük bir iğne kullanılarak hazırlanır. Hazırlandıktan sonra elde edilen çözeltinin her mililitresi 10 mg infliksimab içerir.
Flakonun üzerindeki geçme kapak çıkarılır ve tıpanın üstü %70'lik alkollü pamuk ile silinir. Enjektörün iğnesi lastik tıpanın ortasından geçirilerek flakon içine daldırılır. Enjeksiyonluk suyun akım yönü, cam şişenin duvarına doğru olmalıdır. İçinde vakum bulunmayan flakon kullanılmamalıdır. Flakon yavaşça döndürülerek liyofilize tozun çözünmesi sağlanır. Uzun süreli ya da şiddetli karıştırma işleminden kaçınılmalıdır. FLAKONLAR ÇALKALANMAMALIDIR. Hazırlanan çözeltinin köpüklenmesi olağandışı değildir. Çözelti 5 dakika süreyle dinlenmeye bırakılır. Çözelti renksiz ya da açık sarı ve berrak olmalıdır. Infliksimab bir protein olduğu için çözeltinin içinde çok ince birkaç şeffaf partikül gelişebilir. Opak partiküller ya da başka yabancı partiküller veya renk değişikliği var ise kullanmayınız.
3. Hazırlanan Remicade çözeltisinin total hacmi, 0.9 mg/ml (%0.9) infüzyonluk sodyum klorür çözeltisi kullanılarak 250 ml'ye seyreltilir. Bunun için 250 ml'lik 0.9 mg/ml (%0.9) infüzyonluk sodyum klorür çözeltesi şişe ya da torbasının içinden, hazırlanan Remicade çözeltisinin hacmi kadar sıvı çekilir. Hazırlanan çözelti 250 ml'lik infüzyon torbasına ya da şişesine yavaşça eklenir ve yine yavaş hareketlerle karıştırılır.
4. İnfüzyon çözeltisi 2 saatten az olmayan bir süre içinde infüze edilir; dakikada 2 ml'den daha fazla verilmemelidir. Kendi içinde steril, non-pirojenik ve düşük protein bağlayıcı özellikte (delik çapı 1.2 mikrometre ya da daha az) bir infüzyon seti kullanılmalıdır. Koruyucu madde bulunmaması nedeniyle, infüzyon çözeltisinin uygulamasına mümkün olduğunca çabuk ve hazırlanma ve dilüsyondan sonra 3 saat içinde başlanmalıdır. İnfüzyon çözeltisinin hazırlanması ve seyreltilmesi tamamen aseptik koşullarda yapılmışsa, Remicade infüzyon çözeltisi 2 ºC ile 8 ºC arasında saklamak koşulu ile 24 saat içinde kullanılmalıdır. İnfüzyon çözeltisinin artan kısmı yeniden kullanılmak üzere saklanmamalıdır.
5. Remicade'in diğer ajanlar ile birlikte uygulanmasının araştırıldığı fiziksel ve biyokimyasal geçimlilik çalışmaları yapılmamıştır. Remicade'i aynı intravenöz yoldan, başka ajanlar ile aynı anda infüze etmeyiniz.
6. Parenteral ilaçlar, uygulama öncesinde yabancı maddeler ya da renk bozulması yönünden görsel olarak kontrol edilmelidir. Gözle görülebilir opak partiküller, renk değişimi ya da yabancı partiküllerin bulunması durumunda kullanmayınız.
7. Çözeltinin kullanılmayan bölümü atılmalıdır.
Doz Aşımı
Direkt toksik etkiler görülmeksizin, tek doz halinde 20 mg/kg'a kadar ilaç uygulanmıştır. Doz aşımı konusunda klinik tecrübe bulunmamaktadır.
Atc Kodu:
L04AB02
İthalatçı Firma:
Schering Plough Tıbbi Ürünler Ticaret A.Ş.
Telefon: (212) 351 63 89