Kas İskelet Sistemi » Antienflamatuar ve Antiromatikler » Non-steroid » Asetik Asit Türevi İlaçlar » Diklofenak
Formülü:
Yavaş salıveren her bir tablet 75 mg diklofenak sodyum, ayrıca boyar madde olarak kırmızı demir oksit ve titanyum dioksit içermektedir.
Farmakolojik özellikleri:
Voltaren SR 75 antiromatizmal, antienflamatuvar, analjezik ve antipiretik özelliklere sahip, steroid yapıda olmayan diklofenak sodyum içerir. Deneysel olarak da gösterildiği üzere, prostaglandin biyosentezinin inhibisyonu diklofenakın etki mekanizması için esas kabul edilmektedir. Prostaglandinler enflamasyon, ağrı ve ateş oluşumunda majör rol oynarlar.
Diklofenak sodyum, invitro olarak, insan vücudunda erişilenlere eşdeğer konsantrasyonlarda, kıkırdakta proteoglikan biyosentezini baskılamaz.
Diklofenak, romatizmal hastalıklarda kullanıldığında, antienflamatuvar ve analjezik özellikleriyle dinlenme sırasında ve hareket halinde ortaya çıkan ağrı, sabah sertliği ve eklemlerde şişme gibi semptom ve belirtileri belirgin bir şekilde ortadan kaldırır ve aynı zamanda fonksiyonda düzelme sağlar.
Voltaren SR 75 özellikle günde 75 mg doz kullanması gereken hastalar için uygundur. Günde bir defa alınması, özellikle uzun süreli tedaviyi kolaylaştırır ve muhtemel dozaj hatalarını önlemeye yardım eder. Voltaren SR 75 günlük maksimum 150 mg dozun dengeli bir şekilde, günde iki defada verilmesine olanak sağlar.
EmilimDeğişmemiş diklofenak ve hidroksillenmiş metabolitlerinin idrardaki miktarlarından edinilen bilgilere göre, Voltaren SR tabletlerden ve mide suyuna dayanıklı tabletlerden salınan ve emilen diklofenak miktarı aynıdır.
Bununla birlikte diklofenakın Voltaren SR tabletlerden sistemik yararlanımı, aynı dozdaki mide suyuna dayanıklı tabletlerle elde edilenin ortalama % 82' sidir (muhtemelen “ilk geçiş” metabolizmasına bağımlı salınma oranından dolayı).
Voltaren SR tabletlerden aktif maddenin daha yavaş salınmasının bir sonucu olarak, ulaşılan doruk konsantrasyonlar mide suyuna dayanıklı tabletlerin verilmesinden sonra elde edilenlerden daha düşüktür.
100 mg veya 75 mg' lık yavaş salıveren (SR) bir tabletin alınmasından ortalama 4 saat sonra 0.5 µg/ml veya 0.4 µg/ml (1.6 veya 1.25 µmol/L) olan ortalama doruk plazma konsantrasyonlarına erişilir.Voltaren SR 75' in sistemik yararlanımı ve emilimi üzerine yiyeceklerin klinik olarak önemli bir etkisi yoktur.
Diğer taraftan, Voltaren SR 75 alındıktan 16 saat sonra 13 ng/ml (40 nmol/L) olan ortalama plazma konsantrasyonları saptanabilir. Emilen miktar doz ile lineer olarak ilişkilidir.
Karaciğerden ilk geçişinde (“ilk geçiş” etkisi) diklofenakın yaklaşık yarısı metabolize edildiği için, oral veya rektal verilmesini takiben konsantrasyon eğrisinin altında kalan alan, aynı dozun parenteral yolla verilmesini takiben elde edilenin yaklaşık yarısıdır.
Tekrar eden dozlarda verildikten sonra farmakokinetik davranışı değişmez. Tavsiye edilen doz aralıklarına uyulduğu takdirde bir birikim meydana gelmez. Günde 1 defa Voltaren Retard 100 veya günde 2 defa Voltaren SR 75 ile yapılan tedavi esnasında elde edilen konsantrasyonlar 22 ng/ml veya 25 ng/ml (70 nmol/L veya 80 nmol/L) civarındadır.
DağılımDiklofenak başlıca serum albumini olmak üzere (% 99.4), serum proteinlerine % 99.7 oranında bağlanır. Zahiri dağılım hacmi 0.12-0.17 L/kg' dır.
Diklofenak sinovyal sıvıya geçer. Plazmada doruk konsantrasyona ulaştıktan 2-4 saat sonra sinovyal sıvıda maksimum konsantrasyonlara erişir. Sinovyal sıvıdan eliminasyon yarı ömrü 3-6 saattir. Doruk plazma düzeylerine eriştikten 2 saat sonra, sinovyal sıvıda aktif madde konsantrasyonları plazmadakinden daha yüksek düzeye ulaşır ve 12 saat boyunca plazmadakinden daha yüksek kalır.
BiyotransformasyonDiklofenakın biyotransformasyonu, kısmen esas molekülün glukuronidasyonu, fakat esas olarak, çoğu glukuronid konjugatlarına dönüşen, çeşitli fenolik metabolitlerin (3'hidroksi-, 4'-hidroksi-,5-hidroksi-, 4',5-dihidroksi- ve 3' hidroksi- 4'-metoksidiklofenak) elde edildiği, tek veya multipl hidroksilasyonu ve metoksilasyonu ile olur.
Bu fenolik metabolitlerin ikisi biyolojik olarak, fakat diklofenaktan çok daha az derecede aktiftir.
EliminasyonDiklofenakın plazmadan total sistemik klirensi 263 ± 56 ml/dak.' dır. Plazmadaki terminal yarı ömrü 1-2 saattir. Metabolitlerin 4' ü (2 tane aktif olanı da dahil) 1-3 saat olan kısa plazma yarı ömrüne sahiptir. Bir metabolitin (3'-hidroksi-4'-metoksidiklofenak) plazma yarı ömrü çok daha uzundur. Ancak, bu metabolit hemen hemen etkisizdir.
Verilen dozun yaklaşık % 60' ı esas molekülün glukuronid konjugatı şeklinde ve çoğu glukuronid konjugatlarına dönüşen metabolitleri halinde idrarla atılır. %1' inden daha azı değişmemiş ilaç şeklinde atılır. Dozun geri kalan kısmı, metabolitleri halinde safra yoluyla feçese atılır.
Özel Klinik Durumlarda Kinetiğiİlacın absorpsiyonu, metabolizması ve atılımında yaşa bağımlı herhangi bir farklılık gözlenmemiştir.
Renal yetersizliği olan hastalarda, mutat dozlarda uygulandığında, tek doz kinetiğine göre diklofenakın birikmediği gösterilmiştir. Kreatinin klirensi <10 ml/dak. olduğunda, hidroksi metabolitlerin hesaplanmış kararlı durum plazma düzeyleri normal kişilerdekinden yaklaşık 4 kat daha fazladır. Bununla beraber, metabolitler safra vasıtasıyla temizlenirler.
Kronik hepatiti veya non-dekompanse sirozu olan hastalarda, diklofenakın kinetiği ve metabolizması karaciğer hastalığı olmayan hastalardaki ile aynıdır.
Endikasyonları:
- Romatizmanın enflamatuvar ve dejeneratif şekilleri : romatoid artrit, ankilosan spondilit, osteoartrit ve spondilartrit, vertebral kolonun ağrılı sendromları, eklem-dışı romatizma.
- Travma sonrası ve postoperatif ağrı, enflamasyon ve şişlik; örneğin dental veya ortopedik ameliyatı takiben.
- Jinekolojide ağrılı ve/veya enflamatuvar durumlar; örneğin primer dismenore veya adneksit.
Kontrendikasyonları:
Gastrik veya intestinal ülser. Etken maddeye ve yardımcı maddelere karşı bilinen aşırı duyarlığı olan kişilerde kullanılmamalıdır.
Diğer non-steroidal antienflamatuvar (NSAİ) ilaçlar gibi, Voltaren SR 75 de asetilsalisilik asit veya diğer prostaglandin sentetaz enzimini inhibe eden ilaçlar tarafından astım krizleri, ürtikerleri ve akut nezleleri alevlendirilen hastalarda kullanılmamalıdır.
Uyarılar/Önlemler:
Gastrointestinal kanama veya ülserasyon / delinme, tedavi sırasında herhangi bir zamanda uyarıcı bir belirti ile veya belirtisiz olarak veya daha önce böyle hikayesi olanlarda veya olmayanlarda görülebilir. Bunlar genellikle yaşlı hastalarda daha ciddi sonuçlar verir. Voltaren SR 75 alan hastalarda nadiren gastrointestinal kanama veya ülserasyon görüldüğünde ilaç kesilmelidir.
Diğer nonsteroidal antienflamatuvar (NSAİ) ilaçlarla olduğu gibi, ender vakalarda, ilaca daha önce maruz kalmaksızın, anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar dahil alerjik reaksiyonlar görülebilir.
Diğer NSAİ ilaçlar gibi, Voltaren SR 75 de farmakodinamik özelliklerinden dolayı, enfeksiyonun semptom ve belirtilerini maskeleyebilir.
Gastrointestinal hastalık belirtileri gösteren veya geçmişinde gastrik veya intestinal ülserasyonu düşündüren bir hikayesi olan hastalarda, ülseratif kolit veya Crohn hastalığı olan ve karaciğer fonksiyon yetmezliği olan hastalarda yakın medikal takip zorunludur.
Diğer NSAİ ilaçlar ile olduğu gibi, Voltaren SR 75 de karaciğer enzimlerinden bir veya daha fazlasını yükseltebilir. Voltaren SR 75 ile uzun süreli tedavi sırasında, bir ihtiyat tedbiri olarak, hepatik fonksiyonun izlenmesi gerekir. Anormal karaciğer fonksiyon testleri sürer veya kötüleşirse, karaciğer hastalığına uygun klinik belirtiler veya semptomlar gelişirse veya diğer belirtiler (örneğin eozinofili, deri döküntüleri vs.) görülürse Voltaren SR 75 ile tedavi kesilmelidir. Prodromal semptomlar olmaksızın hepatit görülebilir. Hepatik porfirisi olan hastalarda Voltaren SR 75 kullanılırken dikkatli olmalıdır, çünkü madde bir atağı başlatabilir.
Renal kan akımının sürdürülmesinde prostaglandinlerin önemi nedeniyle kardiyak veya renal fonksiyon yetersizliği olan, yaşlı, diüretiklerle tedavi edilmekte olan ve herhangi bir nedenle örneğin; büyük bir ameliyat öncesi veya sonrasında olduğu gibi önemli ekstraselüler hacim eksikliği olan hastalarda özel bir dikkat gereklidir. Böyle vakalarda Voltaren SR 75 kullanıldığında, ihtiyat tedbiri olarak, renal fonksiyonun izlenmesi tavsiye edilir. Genellikle tedavi kesildikten sonra tedavi öncesi duruma dönülür.
Diğer NSAİ ilaçlar ile olduğu gibi, Voltaren ile de uzun süreli tedavi sırasında kan sayımları yapılması tavsiye edilir. Diğer NSAİ ilaçlar gibi, Voltaren SR 75 de trombosit agregasyonunu geçici olarak inhibe edebilir. Hemostaz defektleri olan hastalar dikkatle izlenmelidir.
Yaşlı hastalarda, temel tıbbi esaslara dikkat edilmelidir. Özellikle, zayıf veya vücut ağırlığı düşük olan yaşlı hastalara etkili en düşük doz verilmesi tavsiye edilir.
Hamilelik ve Emzirme:Voltaren SR 75, hamilelik esnasında, sadece mecbur kalınan durumlarda ve etkili en düşük dozunda uygulanmalıdır. Bu durum diğer prostaglandin sentetaz inhibitörlerinde olduğu gibi, Voltaren SR 75 için de hamileliğin özellikle son 3 ayı için geçerlidir (uterus tembelliği ve/veya duktus arteriosusun erken kapanması olasılığından dolayı).
Günde 3 defa verilen 50 mg' lık oral dozları takiben, etken madde süte geçer, fakat bebekte istenmeyen etki oluşturmayacak kadar küçük miktarlardadır.
Araba ve alet kullanma üzerine etkileri:Görme bozuklukları da dahil olmak üzere, baş dönmesi veya diğer santral sinir sistemi bozuklukları görülen hastalar araba veya makine kullanmamalıdırlar.
Yan etkiler/Advers etkiler:
Gastrointestinal sistem: Bazen epigastrik ağrı, bulantı, kusma, diyare, abdominal kramplar, dispepsi, gaz, anoreksi; ender olarak gastrointestinal kanama (hematemez, melena, kanlı diyare), kanamalı veya kanamasız - perforasyon ile veya perforasyon olmaksızın gastrik veya intestinal ülser; çok ender olarak aftöz stomatit, glossit, özofagus lezyonları, diyafram benzeri intestinal daralma, spesifik olmayan hemorajik kolit, ülseratif kolit veya Crohn hastalığının alevlenmesi gibi barsak rahatsızlıkları, kabızlık, pankreatit.
Santral sinir sistemi: Bazen başağrısı, baş dönmesi, sersemlik; ender olarak uyuşukluk; çok ender olarak parestezi de dahil duyusal bozukluklar, hafıza bozuklukları, çevreye uyumsuzluk, uykusuzluk, iritabilite, konvülsiyonlar, depresyon, anksiyete, kabuslar, titreme, psikotik reaksiyonlar, aseptik menenjit.
Özel duyular: Çok ender olarak görme bozuklukları (bulanık görme, çift görme), işitmede zayıflama, kulak çınlaması, tat bozuklukları.
Deri: Bazen deri döküntüleri; ender olarak ürtiker; çok ender olarak büllöz erüpsiyonlar, egzama, multiform eritem, Stevens-Johnson sendromu, Lyell sendromu (akut toksik epidermoliz), eritroderma (eksfolyatif dermatit), saç dökülmesi, ışığa duyarlık reaksiyonu, purpura (alerjik purpura da dahil).
Böbrek: Ender olarak ödem; çok ender olarak akut böbrek yetmezliği, hematüri ve proteinüri gibi üriner anormallikler, interstisiyel nefrit, nefrotik sendrom, papillar nekroz.
Karaciğer: Bazen serum aminotransferaz enzimlerinde yükselme; ender olarak sarılıkla birlikte veya sarılık görülmeksizin hepatit; çok ender olarak fulminan hepatit.
Kan: Çok ender olarak trombositopeni, lökopeni, hemolitik anemi, aplastik anemi, agranülositoz.
Aşırıduyarlık reaksiyonları: Ender olarak astım gibi aşırıduyarlık reaksiyonları, sistemik anafilaktik / anafilaktoid reaksiyonlar (hipotansiyon dahil); çok ender olarak vaskülit, pnömonit.
Kardiyovasküler sistem: Çok ender olarak palpitasyon, göğüs ağrısı, hipertansiyon, konjestif kalp yetmezliği.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.İlaç etkileşimleri:
Lityum, digoksin: Voltaren lityum ve digoksinin plazma konsantrasyonlarını yükseltir.
Diüretikler: Diğer NSAİ ilaçlar gibi, Voltaren de diüretiklerin aktivitesini inhibe edebilir. Potasyum tutucu diüretiklerle birlikte kullanıldığında, serum potasyum düzeylerinde artış olabilir. Bu nedenle, serum potasyum düzeyleri sık sık izlenmelidir.
NSAI Ilaçlar: Sistemik nonsteroidal antienflamatuvar ilaçlarla birlikte kullanımı, yan etkilerin görülme sıklığını artırabilir.
Antikoagülanlar: Klinik çalışmalarda Voltaren' in antikoagülanların etkisi üzerinde bir tesiri olmadığı gösterilmiş olmasına rağmen, Voltaren ve antikoagülanları birlikte alan hastalarda, çok ender durumlarda kanama riskinin arttığı bildirilmiştir. Bu nedenle böyle hastaların dikkatle izlenmesi tavsiye edilir.
Antidiyabetikler: Klinik çalışmalar Voltaren' in oral antidiyabetik ilaçlarla birlikte, onların klinik etkilerini etkilemeksizin verilebileceğini göstermiştir. Ancak, çok ender olarak Voltaren ile tedavi sırasında antidiyabetik ilacın dozunu ayarlamayı gerektirecek hipoglisemik ve hiperglisemik etkiler bildirilmiştir.
Metotreksat: NSAİ ilaçların metotreksat ile tedaviden 24 saatten daha az bir zaman önce veya sonra verilmesine dikkat edilmelidir. Çünkü, metotreksatın kandaki konsantrasyonları yükselebilir ve toksisitesi artabilir.
Siklosporin: NSAİ ilaçların renal prostaglandinler üzerine etkileri siklosporinin nefrotoksisitesini artırabilir.
Kinolon türevi antibakteriyel ilaçlar: NSAİ ilaçlarla kinolonların birlikte kullanılmalarından dolayı çok ender olarak konvülsiyonlar bildirilmiştir.
Kullanım şekli ve dozu:
Doktora danışmadan kullanılmamalıdır.
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlar uygulanır :
Erişkinler Tavsiye edilen başlangıç günlük dozu 100-150 mg' dır (günde 2 tablet Voltaren SR 75 verilir).
Daha hafif vakalarda, uzun süreli tedavide olduğu gibi, günde 1 tablet Voltaren SR 75 verilmesi genellikle yeterlidir.
Semptomlar gece veya sabah en belirgin duruma geldiğinde, Voltaren SR 75 tercihen akşam verilmelidir.
Tabletler sıvı ile, bütün olarak, tercihen yemekle birlikte alınmalıdır.
Hızlı analjezi gerektiren ağrılı durumlarda tedaviye çabuk etki gösteren bir form ile başlanması tavsiye edilir.
ÇocuklarVoltaren SR 75 Tablet çocuklar için uygun değildir.
Doz Aşımı ve TedavisiNSAİ ilaçlarla akut zehirlenmenin tedavisi, esas olarak destekleyici ve semptomatik tedbirlerden ibarettir. Voltaren' in aşırı dozuna bağlı tipik bir klinik tablo yoktur.
Aşırı doz durumunda aşağıdaki terapötik önlemler alınmalıdır:Oral yoldan aşırı doz alınmasından sonra en kısa zamanda mideyi yıkamak ve aktif kömür vermek suretiyle absorpsiyon önlenmelidir.
Hipotansiyon, böbrek yetmezliği, konvülsiyonlar, gastrointestinal iritasyon ve solunum depresyonu gibi komplikasyonlara karşı destekleyici ve semptomatik tedavi uygulanır.
Proteinlere yüksek oranda bağlanmaları ve yaygın metabolizmaları nedeniyle NSAİ ilaçların eliminasyonunda zorlu diürez, diyaliz veya hemoperfüzyon yardımcı değildir.
Atc Kodu:
M01AB05
Üretici Firma:
Novartis Sağlık,Gıda ve Tarım Ürünleri San. Tic. A.Ş.
Telefon: (212) 326 91 00
Email: [email protected]